Kentsel dönüşümde olduğu gibi imar barışında da bazı hak sahipleri sürecin tıkanmasına neden oluyor. 20 daireli bir apartmanda 1 kişi hayır derse tapu verilmiyor.
Milyonları yakından ilgilendiren ve sorunlu yapılara yasallık kazandıran imar barışı kimi vatandaşlar için zorlu bir süreç olarak geçiyor. İki aşamalı imar barışında, yapı kayıt belgesi için anlaşamayan komşular olduğu gibi ikinci aşamadaki tapu alımında da sıkıntılar yaşanabiliyor.
İmar barışında birinci aşamada başvuru yapıp ödeme yapan vatandaş yapı kayıt belgesini alıyor. Bu belge ile mülkiyet yasal hale geliyor, idari para cezası veya yıkım kararı ortadan kaldırılmış oluyor. Ancak bu aşamaya bazı komşular katılmak istemeyince süreç tıkanıyor.
İkinci aşamada ise ilk aşamada ödenen miktar kadar bedel ödenip tapu alınıyor. Bu aşamada uzlaşma sorunu yaşanıyor. Çünkü bu işlemler için yasa ‘yüzde 100 katılım’ istiyor. 20 daireli bir apartmanda 1 kişi katılmazsa diğer 19 kişi de tapu yolunda çaresiz kalıyor.
“Örneğin 10 daireli bir apartmanda 1 kişi dışında 9 kişi imar barışından faydalanmak istiyor. İşlemler yapılır, o ödeme yapmayan 1 kişinin de ödemesi diğer hak sahiplerince yapılır ve yapı kayıt belgesi alınır. Böylece ilgili yapı hakkında para cezası ya da yıkım kararı varsa bunlar kalkar. Sonra ödeme yapmayan kişi yerine ödeme yapan hak sahipleri ödedikleri tutar kadar bu kişiye icra takibi başlatır. Anlaşma yapmayan kişi o bedeli ödemezse evi elden gidebilir. 10 kişi adına tek kişi de aynı işlemleri yapabilir” dedi.
Uzmanlara göre asıl uzlaşma sorunu tapuda yaşanıyor. Çünkü bu aşamada 1 kişi dahi eksik olsa süreç ilerlemiyor. “Şu an imar barışında ağırlık 1. aşamada. Birkaç ay sonra başvuru süresinde sona yaklaşınca ikinci aşamaya geçilecek ve bu tip sıkıntılar daha da artacak. Tek parsele birden fazla bina bulunması durumunda da aynı sorun var. Aynı parseldeki tüm hak sahiplerinden katılım isteniyor.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belli bir oranla değil yüzde 100 katılımla imar barışı başvurusu istiyor. Vatandaşlardan sıkça bir düzenleme talebi gelse de bakanlık bu konuya sıcak bakmıyor.